Merhaba arkadaşlar. Buraya yazılan hikayelerin bir kısmını okudum. Evvel okuduklarımın kaç tanesi gerçek yaşanmış, kaç tanesi fantazi diye düşündüm. Sonra da hikayeler, ister yaşanmış ister hayal eseri olsun, sonuçta bir emek verilerek hazırlandığı için, bu emeğe hürmet göstermek zorunda olduğumu düşündüm. Kendi hikayelerimi paylaşmaya başlamadan evvel de, paylaşımda bulunan herkese teşekkür etmek istedim. Bizler bunu neden yapıyoruz bilmiyorum. Lakin sanırım fantazi ya da yaşanmış olsun paylaşma ve diğerlerinin bizlerin hikayelerini okurken masturbasyon yapmalarını düşünmek bile adrenalimizi yükseltiyor. Bu da kâfi bir münasebet, o denli değil mi?
Burada yazan kişilerin yaş guruplarına baktığımda, çoklukla gençlerden oluşuyor. Benim de o periyotları yaşadığımı ve siz okurlardan daha fazla yaşamış olmamın avantajını ortaya koyacak olursak, sanırım aktaracaklarım bir çoğunuzun seksolojik ömründe vizyon oluşturmaya ve geleceğe değişik bir perspektiften bakmanıza yardımcı olacaktır. Biseksüel bir kimliğim var. Bu sitelere girenlerin büyük orandaki kısmı cinsel kimlikler hakkında bilgi sahibi olsalar da, bilmeyenler, ya da kavram kaosu yaşayanlar için yazmalıyım! Biseksüellik: Her iki cins ile birlikte olabilme yetisine sahip olan kişi manası taşıyor kısaca…
50’li yaşların ortasına geldim sayılır. 16 yaşından beri cinsel yaşamın içinde bulunan kişi olarak 30 küsür yıldır yaşadığım binlerce tecrübe ve sizlere de kah keyif, kah “Hassiktiiiirrrrr!” dedirtecek olaylar ile karşılaştım. Bu siteyi neden seçtiğim konusuna gelince, hiç bir nedeni yok. Tarayıcının arama motoruna ‘Seks Hikayeleri’ yazdım ve bu siteye girdim. Site kurucusu, editörü yahut öteki çalışanlarından kimseyi de tanımam…
Şu anda, “Yaaa Amca bey, gir mevzuya artık!” diyenler de vardır eminim. Seksin uzun soluklu olanının kıymetli olduğu üzere, yazının da uzun olanı makbuldür. Sonuçta okulda kompozisyon dersinde değiliz. Kısa yoldan boşalarak donunuzu çekmek yerine, merak ederek ve ağır ağır ereksiyon halini alıp, hikayenin içinde kendinizi hissetmeniz için bu girizgah değerli.
İstanbul’un hoş ilçelerinden birinde geçen ergenlik dönemimde masturbasyon ile kapıcımız İstek efendi vasıtası ile tanıştım. O devirlerde 40’lı yaşlardaki İstek efendi Anadolu kökenliydi. Karısı Döndü abla sanırım 30’lu yaşlardaydı. Ailemin durumu yaşadığımız bölgeye nazaran güzel sayılabilecek bir ekonomik yapıya sahipti. Ve apartmanda İstek efendinin en çok ilgi gösterdiği aile bizdik. Babam, mesleği gereği âlâ kazanıyor ve onlara da uygun bahşişler, armağanlar veriyordu. Münasebetiyle İstek Efendi ve Döndü abla da bizi el üstünde tutuyordu.
Matematik ve İngilizce derslerinden bütünlemeye kalmıştım. Yani iki zayıf dersim vardı ve bizimkiler benim kalabileceğimi düşünmediklerinden İtalya’ya tatil programı yapmışlardı. Annem tatil programını iptal etme konusunda uğraşsa da, babam onu ikna ederek, bana göz kulak olsun diye halamı getirdi ve onlar tatile gittiler. 12 günlük bir tatildi bu. Halam 30’lu yaşlarda, bir evlilik yapmış ve eşinden ayrılmıştı. Üniversite mezunu olan halam bana ders te çalıştırıyordu.
Rıza efendi günde 10 sefer kapıya geliyor ve bir muhtaçlığımız olup olmadığını soruyordu. Halam da her kezinde bir şeyler sipariş ediyor İstek efendiyi boş göndermiyordu. Ben de, “Ne âlâ bir kapıcımız var!” diye halama onu övüp duruyordum, ta ki Döndü ablanın, “Onuurr, bizim İstek size günde kaç sefer çıkıyor?” diye sorduğu ana kadar. Bir anda başımda şimşek çaktı. İstek efendi dul halama sulanıyor olabilir miydi? Bir anda ona karşı içimde acayip bir kin ve nefret oluştu. Birden fazla gelişinde halama kapıyı açtırtmıyor, konutta yokmuşuz üzere davranmaya yönlendiriyordum.
4 ya da 5 gün sonra, dışarıdan geldiğim bir an, İstek efendi beni kapıda karşıladı ve “Onurum nassın? Keyifler eyi mi?” falan dedi. Yüz vermeden soğuk bir biçimde cevapladım. “Döndü ablan yok, gel bak bizde saa ne göstereceğem!” dedi. Merak edip onunla birlikte kapıcı dairesine girdim. “Kaç yaşına geldin?” dedi. “16!” dedim böbürlenerek büyük adam edasıyla. İstek efendi gevrek gevrek düzmece bir gülüşle, “Oooo adam olmuşsun, kuş ötmeye başlamıştır!” dedi. Anlamamıştım, “Ne diyosun İstek efendi?” dedim. “Oğlum yani kamışa su gelmiş!” dedi. Tekrar anlamadım, “Kamış ne? Ne suyu? Ne diyorsun sen İstek efendi?” dedim. Avucu ile pipimi tutarak, “Bura kamış, su da erkeklik suyu!” deyince, dehşet ve utançla kendimi geri çektim, “Ne diyorsun sen ya? Meczup misin?” dedim. Utandığımı anladı ve “Oğlum sen yaşlarda erkeklerin sikleri kalkmaya başlar, onunla oynarlarsa da harikulade keyif alırlar ve özel bi su akar. Çiş üzere deel, keyif suyu!” dedi.
Yine anlamamıştım, lakin ilgimi de çekmişti, “Nasıl birşey o o denli, ben bilmiyorum?” deyince, “Bekle!” dedi, öteki odaya geçti. Bir dakika içinde elinde bir külotla geldi ve “Aha bu Döndü ablanın donu. Bunu kokla sikin kalkacak, sonra sikini avcunun içine alıp sıvazla. Sabırla sıvazla bak ne olacak! Nasıl güzeline gidecek!” dedi. “Yok istemem, ne yapayım Döndü ablanın donunu? Ayıp!” deyince, tekrar yılışık gülümsemesi ile, “Oğlum sen bunu al kokla. Am kokusu çok uygundur. Sikini sertleştirir, sonra da sikini sıvazla!” dedi pişkin bir biçimde. “Sıvazlamak ne İstek efendi?” diye sorduğumda, bana hiç aldırmadan fermuarımı indirdi. “Dur ne yapıyorsun?” dememe fırsat bırakmadan, sikimi tutup çıkardı dışarıya, avcunun içine alıp, avucunu hareket ettirmeye başladı sikimin üzerinde. “Aha bu türlü yapcan… Su gelene kadar bırakma ve donun bu kısmını kokla. Burda am var!” dedi ve külodu tişörtümden içeriye sokuşturdu. Popoma da iki şaplak vurarak, “Bana ilerde çok dua edecen!” dedi.
Yukarı çıkarken tişörtümden içeri sokuşturduğu külodu nereme saklayacağımı bilemedim. Cebime tıkıştırdım. Konuta girer girmez halama, “Çok sıkıştım!” diyerek tuvalete girdim. Kapıyı kilitledim ve cebimdeki külodu çıkararak seyretmeye başladım. Dediği üzere am yerini koklamaya başladım. Sikim kalktı. Tekrar ounun tabiriyle sıvazlamaya başladım sikimi. Oldukça bir mühlet sonra içim kabardı, taşaklarımdan üstlere doğru bir yangın yayıldı, salıncakta sallanırken içim güzel olurdu, onun üzere bir şeyler oldu. Sikim çatlayacak kadar sertleşti. Ben hızlandım, hızlandım ve sikimin ucundan harikulade bir güzellikle bir şeyler fışkırmaya başladı. Fışkırtı bittiğinde acayip yorgun düştüğümü hissettim. Kusursuz bir histi. Demek ki erkeklik suyu buydu. Çabucak Döndü ablanın külodu ile yerlere dağılan fışkırtılarımı sildim. Sonra külodu katlayıp cebime koydum. Tuvaletten çıktım, doğru odama girip yatağıma uzandım ve kısa müddette uyudum.